24 Ekim 2011 Pazartesi

sözün bittiği yer

  Önce bir gürültü ile uyandım sonra korkuç bir sarsıntı geldi. Nasıl olduğunu bilmeden kendimi koridorda koşmaya çalışırken buldum. Kucağımda kedim kardeşimi de almaya çalışıyorum. Hadi kaçalım dedim ama hala ne olduğunun farkında değildim.
 Şanslıydık, ne binamızın sağlam olup olmadığını biliyorduk ne de depremde ne yapmamız gerektiğini? Belki de sadece tesadüf 99 yılında bizim sağ kalmamızı sağlayan.
  Şimdi üstünden 12 yıl geçti. Deprem çantalarımız önce boşaldı sonra eskidi. Sonra beleğimizdeki detaylar silindi.
  Ama şimdi tekrar hatırlama zamanı. Van'da yaşanan deprem bizim acımız. Göçük altında kalan, canını kaybeden, sokakta korkuyla bekleyen kardeşimiz. Nasıl tek bir yürek olunacağını biliyoruz biz?  Sözün bittiği yerdeyiz. Artık sadece bir olmak var. Omuz vermek, yalnız değilsin demek...
  Bırakalım vicdanını paketleyip kaldıranların ağzından dökülsün kelimeler. Aynı dili konuşmuyoruz ki biz.


Jonathan Mathew Boyd
Broş, okside gümüş


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder