12 Şubat 2012 Pazar

ahım Haydarpaşa

                                              Ali              ve             Ayşe
                                        Tutar Ailesi                   Katar Ailesi

           Evlilik törenlerinde sizleri de aralarında görmekten mutluluk duyarlar.
                                          Tarih: 11 Şubat 2014
                                  Yer: Grand Haydarpasha Oteli



   Bir şehir mirası daha ellerimizden kayıyor. Yakında Haydarpaşa Garını'da çok mutena toplantıların, yemeklerin, düğünlerin mekanı olarak magazin sayfalarında okuyacağız. Hepimize dokunan, içinden geçtiğimiz, hikayelerimize katılan Haydarpaşa Garı artık sadece seyredebileceğimiz bir yer olacak.
  Belki hala aynı yerinde duracak, Kadıköy vapurundayken selamlaşacağız ama o bildiğin eski dost mu olacak? Eskilerin dediği gibi zarfa değil mazrufa bakın... Artık tren seslerine karışmış curcunasını kaybetmiş bir binadan bize ne!
    Canımın içi Haydarpaşa. Neye feda ediliyor? Oysa Fazıl Say İstanbul Senfonisinde ne güzel anlatır. "Haydarpaşa Garından Anadolu'ya Gidenler Üzerine" Bir an gözlerinizi kaparsınız, kendinizi sabah ışığıyla Doğu Ekspresini bekleyenlerin arasında bulursunuz. Kavuşacak birileri vardır elbet, sizi bekleyen, sizi özleyen...






       Emin Turan nasıl yansıtmuş, Haydarpaşa'nın acısını, bizim acımızı. İzledik sadece her yanan gibi,  mühürlendi gözler. Sessizleştik... Peki ne zamana kadar sürecek gidenlerin ardından mendil sallamak?

Emin Turan,
 HAYDARPAŞA, 2011


      Tiyatroların alışveriş merkezlerine sıkıştırıldığı, konser salonlarına kilit vurulduğu bir dönemde bir otelin cafesine yerleşecek kültür merkezleri bizi neden şaşırtıyor ki ? Zaten kültürümüzde İstiklal caddesine deniz anası gibi çöken Demirören Binası kadar değil mi? İçine girmeyi reddetsek, yanında geçerken vahlansak neye yarar? Kısa zamanda unutmadık mı Serkil Doryan binasının güzelliğini... Her ne kadar yıllarca saklansa da paravanların arkasına. Haydarpaşa da aynı kaderi paylaşacak ya da biz hep aynı "kadersizliği" mi yaşayacağız?
     
     Michael Dale Bernard'ın gözlerinden gördüm yıkımı. Haydarpaşa'nın silueti gibi geldi bana dozerlerin altında ezilen.


Michael Dale Bernard,
Dozer broş, 2010

Michael Dale Bernard,
Excavator kolye, 2009


1 Şubat 2012 Çarşamba

böcekleşme

  "Gregor Samsa ,sabah uyandığında kendini devcileyin bir böceğe dönüşmüş bulur."  Samsa'nın hikayesi böyle başlar. Peki bizim böcekleşme hikayemiz. Kaçımız farkındayız geçirdiğimiz dönüşümün...



 





* Fotoğraflardaki böcek küpeler tresera'dan alınmıştır.